Çalışma izni nasıl alınır sorusuna cevap verebilmek için öncelikle çalışma hürriyeti kavramı açıklanmalıdır. Çalışma hürriyeti, “bir şahsın iş yapmak, bir teşebbüse girişmek ve mesleğini yahut icra etme hürriyeti” olarak tanımlanabilir (Berki, Ergüney, 1963).
Yine İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesi;
Herkesin çalışma, işini özgürce seçme, adil ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
Herkesin, herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
Çalışan herkesin, kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak düzeyde, adil ve elverişli ücretlendirilmeye hakkı vardır; bu, gerekirse, başka toplumsal korunma yollarıyla desteklenmelidir.
Herkesin, çıkarını korumak için sendika kurma ya da sendikaya üye olma hakkı vardır.
demekle çalışma hakkını ve hürriyetini güvence altına almıştır.
Çalışma izni nasıl alınır ve çalışma vizesi nedir sorularına cevap vermeden önce, Türk Hukuku’nda çalışma hakkına ilişkin düzenlemelere değinmek gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti” başlıklı 48. maddesi:
“Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.”
diyerek, yabancı veya vatandaş ayrımı gözetmeksizin herkesin çalışma hürriyetine sahip olduğunu belirtmiştir.
Ayrıca, 4857 Sayılı İş Kanunu’nda işçinin vatandaşlığına dair özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle yabancılar da kural olarak Türkiye’de işçi statüsüyle çalışabilir (Ergin, 2007).
Anayasa’nın “Çalışma Hakkı ve Ödevi” başlıklı 49. maddesi ise:
“Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.”
şeklindedir. Aynı zamanda Anayasa’nın “Zorla Çalıştırma Yasağı” başlıklı 18. maddesi:
“Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır...”
demek suretiyle, zorla çalıştırmayı yasaklamaktadır. Yabancılar da bu bağlamda çalışma vizesi alarak Türkiye'de çalışabilir.
Çalışma izni nasıl alınır denildiğinde, öncelikle yabancıların Türkiye’ye usulüne uygun şekilde giriş yapmış olmaları gerekmektedir. Bu durum, çalışma vizesi başvurusu için ön koşuldur. Ön koşul sağlanmazsa, çalışma vizesi alınamaz.
Çalışma izni nasıl alınır? Hangi Bakanlık çalışma izni verir? Bu soruların cevabı, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nda yer almaktadır. Bu kanuna göre, yabancıların çalışması izne bağlıdır ve bu izin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilmektedir.
6735 sayılı Kanun’un 7. maddesi, 4. fıkrası:
“Çalışma izni başvurusu, uluslararası işgücü politikasına göre değerlendirilir.”
Bu nedenle, çalışma izni verilebilmesi için başvurunun uluslararası işgücü politikalarına uygunluğu aranır. Uygunluk sağlandığında, başvuru sahibine çalışma vizesi verilebilir.
Çalışma izni, 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (c) bendinde,
“Bakanlıkça resmî bir belge şeklinde düzenlenen ve geçerlilik süresi içinde yabancıya Türkiye'de çalışma ve ikamet hakkı veren izin”
olarak tanımlanmıştır.
Bu izinle çalışmak zorunludur. Zira aynı kanunun “Çalışma İzninde Yetki ve Yükümlülük” başlıklı 6. maddesinin 2. fıkrası:
“Bu Kanun kapsamında yer alan yabancıların çalışma izni olmaksızın Türkiye'de çalışmaları veya çalıştırılmaları yasaktır.”
demektedir.
Dolayısıyla Türkiye’de çalışabilmek için çalışma vizesi almak zorunludur.
Bu zorunluluğun istisnası ise yine aynı kanunun 6. maddesinin 3. fıkrasında şu şekilde belirtilmiştir:
“Diğer kanunlarda ya da Türkiye'nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı anlaşmalar veya uluslararası sözleşmelerde çalışma izni almadan çalışabileceği belirtilen yabancılar, bu Kanuna göre çalışma izni almadan çalışabilir veya çalıştırılabilirler.”
Çalışma vizesi alınabilmesi için öncelikle başvuru yapılması gerekir. Bu başvuru hem yurt içinde hem de yurt dışında gerçekleştirilebilir.
6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun “Çalışma İzni Başvurusu ve Değerlendirilmesi” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrası şöyledir:
“Çalışma izni başvuruları yurt içinde doğrudan Bakanlığa, yurt dışında yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri veya başkonsolosluklarına yapılır. Yurt dışında yapılan çalışma izni başvuruları, Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri veya başkonsolosluklarınca Bakanlığa iletilir.”
Bu maddeye göre:
Yurt içi başvurular doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na,
Yurt dışı başvurular ise ilgili büyükelçilik veya başkonsolosluklar aracılığıyla yapılır.
Fıkranın devamında ise önemli ek hükümler bulunmaktadır:
Çalışma izni başvuruları, yetkili aracı kurumlar tarafından da yapılabilir.
Çalışma izni uzatma başvurusu, izin süresinin bitimine en fazla 60 gün kala ve izin süresi dolmadan önce yapılmalıdır.
Süresi geçtikten sonra yapılan uzatma başvuruları reddedilir.
Başvurular, uluslararası işgücü politikasına göre değerlendirilir.
Gerekli görülen hallerde, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının veya meslek odalarının görüşü alınabilir.
Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu kararları doğrultusunda değerlendirme kriterleri belirlenir.
Başvuruda eksik bilgi veya belge varsa, değerlendirme süreci 30 günü geçmemek üzere ertelenir.
Bu süre sonunda eksiklikler tamamlanmazsa, başvuru reddedilir.
Tüm belgeler eksiksiz ise, değerlendirme en geç 30 gün içinde tamamlanır.
Çalışma izni başvurusu bireysel olarak yapılabileceği gibi, yetkilendirilmiş aracı kurumlar aracılığıyla da yapılabilir. Bu kapsamda, Bakanlık tarafından yetkilendirilen özel kuruluşlar başvuru yapma yetkisine sahiptir.
6735 Sayılı Kanun’un 12. maddesinin 2. fıkrası uyarınca:
“Yurt dışından yapılan başvuruya istinaden çalışma izni verilen yabancı, iznin geçerliliğinin başladığı tarihten itibaren altı ay içinde Türkiye’ye gelmek zorundadır. Bu süre içinde Türkiye’ye gelmeyen yabancının çalışma izni iptal edilir.”
Bu sebeple, yurt dışından başvuru yapan kişiler, izinleri geçerlilik kazandıktan sonra en geç altı ay içinde Türkiye’ye giriş yapmalıdır. Aksi halde izin geçersiz sayılır ve yeniden başvuru yapılması gerekir.
Başvuru makamı kural olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmakla birlikte, bazı kişiler başvurularını istisnai olarak Dışişleri Bakanlığı’na yapmaktadır. Bu durum, 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun “Dışişleri Bakanlığına Yapılacak Başvurular” başlıklı 14. maddesinde düzenlenmiştir:
“Yabancı ülkelerin Türkiye'deki diplomatik ve konsüler temsilciliklerinin:
a) Bağlı birimi olarak faaliyet gösteren okullarda, kültür kurumlarında ve din kurumlarında görevli yabancılar, çalışma izni muafiyeti ile;
b) 18/4/1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi ve 24/4/1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi kapsamında bağlı birimi sayılmayan okul, kültür veya din kurumlarında görevli yabancılar çalışma izni almak kaydıyla çalışabilirler.
Yabancı ülkelerin Türkiye’deki diplomatik ve konsüler temsilciliklerinde diplomatik kadro üyesi, konsolosluk memuru, idari ve teknik kadro üyesi ve konsolosluk hizmetlisi, ayrıca Türkiye’deki uluslararası kuruluşlarda görev yapan uluslararası memur ve idari-teknik personelin;
a) Eş ve çocukları ile karşılıklılık esasına veya ikili anlaşmalara göre belirlenmiş yakınları, bu Kanun, ilgili ikili anlaşma ve mevzuattaki çalışma izni muafiyeti hükümleri saklı kalmak kaydıyla, çalışma izni alarak;
b) Özel hizmetinde çalışan yabancılar, çalışma izni muafiyeti alarak çalışabilirler.
Bu maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen yabancıların, aynı statüde olmayan işverenler yanında yurt içinden yapacakları çalışma izni veya muafiyet başvuruları kabul edilmez.”
Bu madde kapsamındaki başvurular, Dışişleri Bakanlığına yapılır.
Dışişleri Bakanlığı’nca uygun görülen başvurular, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletilir.
İçişleri Bakanlığı’nın olumlu görüşü, başvurunun değerlendirilmesinde zorunlu unsurdur.
Sağlık, eğitim veya Ar-Ge hizmetlerinde çalışma izni nasıl alınır sorusu sıkça karşılaşılan sorular arasındadır. Bu alanlarda çalışacak yabancılar için, yeterliliklerinin değerlendirilmesini sağlamak amacıyla ön izin prosedürü uygulanmaktadır.
6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun “Ön İzin” başlıklı 8. maddesi bu durumu düzenlemektedir:
“Mesleki yeterlilik gerektiren sağlık ve eğitim hizmetlerinde çalışacak yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde, ön izin alınması zorunludur.
Sağlık hizmetlerinde Sağlık Bakanlığı;
Eğitim hizmetlerinde ise Millî Eğitim Bakanlığı,
bu hizmetlerde mesleki faaliyette bulunacak yabancılara ön izin vermeye yetkilidir.
Hangi mesleklerde ön izin alınmasının gerektiği, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenir.”
Bu nedenle sağlık ve eğitim sektörlerinde çalışacak yabancıların öncelikle ilgili bakanlıklardan ön izin almaları zorunludur. Bu izin olmadan çalışma izni başvuruları işleme alınmaz.
Ön izin alan yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde, 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 9. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükmü uygulanmaz.
4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 34. maddesi uyarınca çalışacak yabancı uyruklu öğretim elemanlarına çalışma izni, Yükseköğretim Kurulu tarafından verilecek ön izne istinaden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilir.
Bu kapsamda çalışacak öğretim elemanlarının başvurularında, 6735 sayılı Kanun’un:
maddesinin 4., 5. ve 6. fıkraları ile
(f), (g) ve (ğ) bentleri saklı kalmak kaydıyla,
maddenin 1. fıkrası uygulanmaz.
Ayrıca, çalışma izni uzatma başvuruları da ilgili bakanlığın veya Yükseköğretim Kurulu’nun ön iznine tabidir.
28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında, Ar-Ge Merkezi Belgesi olan firmalarda Ar-Ge personeli olarak çalışacak yabancıların çalışma izni başvuruları, ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın olumlu görüşü olması hâlinde değerlendirmeye alınır.
Bu doğrultuda:
Sağlık hizmetlerinde çalışma izni için Sağlık Bakanlığı’ndan ön izin alınmalıdır.
Eğitim hizmetlerinde çalışma izni için Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ön izin alınmalıdır.
Ar-Ge personeli için ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın olumlu görüşü şarttır.
Çalışma vizesi alırken dikkat edilmesi gereken önemli bir unsur da başvurunun reddedilme nedenleridir. Başvurunun reddedilmesi durumunda, vize alınamaz ve yabancının Türkiye’de çalışması mümkün olmaz.
6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun “Çalışma İzni Başvurusunun Reddi” başlıklı 9. maddesi, red gerekçelerini açıkça ortaya koymuştur:
Başvuru aşağıdaki gerekçelerle reddedilir:
a) Uluslararası işgücü politikasına uygun olmayan başvurular,
b) Sahte veya yanıltıcı bilgi ve belgelerle yapılan başvurular,
c) Yabancı istihdam edilmesine dair gerekçesi yeterli görülmeyen başvurular,
ç) Diğer kanunlarda yalnızca Türk vatandaşlarına tahsis edilmiş iş ve meslekler için yapılan başvurular,
d) Yeterli nitelik ve uzmanlığa sahip olmadığı anlaşılan yabancılara ilişkin başvurular,
e) Bakanlıkça belirlenen değerlendirme kriterlerini karşılamayan başvurular,
f) 6458 sayılı Kanun’un 7., 15. ve 54. maddeleri kapsamında olduğu İçişleri Bakanlığı tarafından bildirilen yabancılara ilişkin başvurular,
g) Kamu düzeni, güvenliği veya sağlığı açısından Türkiye’de çalışmasında sakınca bulunan yabancılara ilişkin başvurular,
ğ) Dışişleri Bakanlığı’nın uygun görüşü olmadıkça, Türkiye’nin tanımadığı veya diplomatik ilişkisinin bulunmadığı ülke vatandaşları için yapılan başvurular,
h) Kanuni süresi içinde yapılmayan veya eksiklikleri tamamlanmayan başvurular.
Çalışma izni almak isteyenler, bu red sebeplerine dikkat etmeli ve başvurularını eksiksiz, yasalara uygun ve gerekli nitelikleri karşılayacak şekilde yapmalıdır.
“Çalışma izni nasıl alınır?” sorusunu doğru şekilde cevaplayabilmek için, öncelikle hangi çalışma izni türüne başvurulacağı belirlenmelidir. Çünkü başvuru şartları, seçilen iznin türüne göre farklılık gösterir.
Uluslararası İşgücü Kanunu kapsamında çalışma izni türleri beş ana başlık altında incelenir:
Süreli Çalışma İzni
Süresiz Çalışma İzni
Bağımsız Çalışma İzni
Turkuaz Kart Sahiplerinin Çalışma Hakkı
İstisnai Çalışma İzni
Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 10. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına göre:
“Başvurunun olumlu değerlendirilmesi hâlinde, yabancıya iş veya hizmet sözleşmesinin süresini aşmamak kaydıyla belirli bir işyerinde çalışmak şartıyla ilk başvuruda en çok 1 yıl geçerli çalışma izni verilir.
Aynı işverenle ilk uzatma başvurusunda en çok 2 yıl, sonraki uzatmalarda ise en çok 3 yıl süreli çalışma izni verilebilir. Ancak farklı işveren için yapılan başvurular ilk başvuru gibi değerlendirilir ve en fazla 1 yıllık izin verilir.”
Bu nedenle ilk başvuruda en fazla 1 yıl, devamında ise aynı işveren için 2 yıl, ardından 3 yıla kadar uzatma mümkündür. Farklı bir işverene geçişte yeniden süreli izin başvurusu yapılmalıdır.
Süresiz çalışma izni, herhangi bir süre sınırı olmaksızın yabancının Türkiye’de çalışmasına olanak tanıyan izindir.
Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 3. ve 10. maddeleri uyarınca şu kişiler bu izne başvurabilir:
Türkiye’de uzun dönem ikamet izni bulunan yabancılar,
En az sekiz yıl Türkiye’de kesintisiz ve yasal çalışma izniyle çalışan yabancılar.
Bu şartları sağlayan kişiler süresiz çalışma izni için başvuruda bulunabilirler.
Bağımsız çalışma izni, yabancının kendi adına ve hesabına, yani işveren pozisyonunda faaliyet gösterebilmesini sağlayan izindir.
Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 3. ve 10. maddeleri kapsamında, aşağıdaki kişiler bağımsız çalışma izni alabilir:
Limited şirketlerde şirket ortağı ve müdür olan yabancılar,
Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi olan yabancı ortaklar,
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortak olan yabancılar.
Ayrıca profesyonel meslek mensubu yabancılar da, diğer kanunlarda belirtilen özel şartları taşımaları hâlinde bağımsız çalışma izni alabilirler.
Değerlendirme kriterleri arasında şunlar yer alır:
Eğitim düzeyi
Mesleki deneyim
Bilim ve teknolojiye katkı
Türkiye’deki yatırımın veya faaliyetin ülke ekonomisine ve istihdama etkisi
Sermaye payı (şirket ortağı ise)
Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu’nun önerileri
Bağımsız çalışma izni, süre kısıtlaması olmadan ancak Bakanlık takdirine göre süreli olarak düzenlenir.
Turkuaz Kart Nedir?
Turkuaz Kart, Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 3. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır:
“Yabancıya Türkiye'de süresiz çalışma hakkı; mevzuat hükümlerine göre eşine ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına ise ikamet hakkı veren belge.”
Turkuaz Kart, özellikle nitelikli yabancı iş gücünün ülkeye kazandırılması amacıyla oluşturulmuş bir özel statü belgesidir. Bu kartla, yabancılar süresiz olarak çalışma hakkına sahip olurken, aile bireyleri de oturma hakkı elde etmektedir (EKŞİ, 2016).
Turkuaz Kartın Kapsamı ve Şartları
Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 11. maddesine göre:
“Uluslararası işgücü politikası doğrultusunda;
Eğitim düzeyi,
Mesleki deneyimi,
Bilim ve teknolojiye katkısı,
Türkiye’deki faaliyeti veya yatırımının ekonomiye ve istihdama etkisi,
gibi kriterler doğrultusunda başvurusu uygun görülen yabancılara Turkuaz Kart verilir.”
Kartın Özellikleri:
İlk 3 yıl geçiş süresi ile geçici statüde verilir.
Geçiş süresi içinde Bakanlık, yabancıdan veya işverenden bilgi/belge talep edebilir.
Geçiş süresi sona ermeden 180 gün kala başvuru yapılırsa, geçiş kaydı kaldırılır ve kart süresiz hâle gelir.
Geçiş süresi içinde başvuru yapılmazsa, kart iptal edilir.
Kart sahibinin eşi ve çocuklarına ikamet izni yerine geçen belge düzenlenir.
Turkuaz Kart sahibi kişi, süresiz çalışma izni haklarına sahip olur.
Kimler Nitelikli Yabancı Sayılır?
Turkuaz Kart verilmesinde nitelikli yabancı olarak değerlendirilen kişiler:
Akademik alanda uluslararası kabul görmüş çalışmalara sahip olanlar,
Bilim, sanayi veya teknoloji gibi stratejik alanlarda öne çıkanlar,
İhracat, istihdam ve yatırım potansiyeli ile Türkiye ekonomisine katkı sağlayanlar ya da katkı sağlaması öngörülenlerdir.
Geçici koruma statüsündeki yabancılar, Turkuaz Kart düzenlemesinden yararlanamaz.
Çalışma İzni Gerekli midir?
Hayır, Turkuaz Kart sahibi yabancılar için ayrıca bir çalışma izni başvurusuna gerek yoktur. Turkuaz Kart, doğrudan süresiz çalışma izni hakkı verdiği için bu kişilerin ayrıca izin alma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Sonuç
Turkuaz Kart, Türkiye’ye nitelikli yabancı iş gücünü çekmeye yönelik bir uygulama olup, başvuru sahiplerinin geçmiş başarıları, katkı potansiyelleri ve alanındaki stratejik önemleri dikkate alınarak verilmektedir. Turkuaz Kart sahipleri, süresiz çalışma izni haklarından tam olarak yararlanırlar ve bu belge ile Türkiye’de yasal olarak çalışabilirler.
İstisnai çalışma izni, belirli sosyal, ekonomik ya da kültürel kriterleri sağlayan yabancılara özel olarak verilen bir çalışma iznidir. Diğer çalışma izinlerinden farklı olarak, bu iznin verilmesinde klasik başvuru şartlarının tümü aranmaz; çünkü kişinin sahip olduğu özellikler, istisnai durum teşkil eder.
Hangi Kanun Kapsamında Düzenlenmiştir?
İstisnai çalışma izni, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 16. maddesi kapsamında düzenlenmiş ve uygulamaya esas kriterler Bakanlık tarafından belirlenen uluslararası işgücü politikası doğrultusunda şekillendirilmiştir.
Kimler İstisnai Çalışma İzni Alabilir?
Aşağıdaki kişi gruplarına, sahip oldukları özel nitelikler ve durumlar göz önünde bulundurularak istisnai çalışma izni verilebilir:
Nitelikli İşgücü:
Yüksek eğitim düzeyi,
Yüksek ücret düzeyi,
Mesleki deneyim,
Bilim ve teknolojiye katkı sağlayan kişiler.
Nitelikli Yatırımcılar:
Bilim ve teknolojiye katkı,
Yatırım ve ihracat düzeyi,
Türkiye ekonomisine sağlayacağı istihdamın büyüklüğü.
Proje Tabanlı Yabancılar:
Türkiye'de belirli süreyle görev alacak olan, işvereni tarafından belirli bir projede istihdam edilen yabancılar.
Türk Soylu Yabancılar:
İçişleri veya Dışişleri Bakanlığı tarafından Türk soylu olduğu bildirilen kişiler.
KKTC Vatandaşları.
AB Üyesi Ülke Vatandaşları.
Uluslararası Koruma Altında Olanlar:
Uluslararası koruma başvuru sahipleri,
Şartlı mülteciler,
Geçici koruma sağlananlar,
Vatansızlar,
İnsan ticareti mağdurları (mağdur destek sürecinden yararlananlar).
Türk Vatandaşı ile Evli Olanlar:
Evlilik birliği hâlinde Türkiye’de yaşamaya devam eden yabancı eşler.
Diplomatik Dokunulmazlığı Olmayan Temsilcilik Çalışanları:
Yabancı devletlerin veya uluslararası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerinde görev yapan, ancak diplomatik dokunulmazlığı olmayan kişiler.
Uluslararası Düzeyde Tanınmış Kişiler:
Bilimsel, kültürel, sanatsal veya sportif alanda başarılarıyla öne çıkmış ve Türkiye’de bu amaçlarla faaliyet gösterecek olanlar.
Sınırötesi Hizmet Sunucuları:
Türkiye'de yerleşik olmamakla birlikte sınırötesi hizmet sunan kişiler.
Bu kişilere yönelik olarak, Kanunun 7., 9. ve 10. maddelerinde yer alan genel şartlardan istisna tanınabilir.
İstisnai çalışma izni, Türkiye’nin uluslararası işgücü politikasına katkı sağlayacak özel nitelikli kişilere sağlanan bir ayrıcalıktır. Herkes için geçerli olmayan bu izin, belirli gruplar ve bireyler için kolaylaştırılmış başvuru süreçleri ve muafiyetler sağlar.