Evlilik yoluyla Türk vatandaşlığı kazanımı, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu kapsamda, bir yabancı kişi Türk vatandaşı ile evlenmesi ve bu evliliğin en az üç yıl süreyle devam etmesi şartına dayalı olarak vatandaşlığa başvurabilir. Ancak bu durum doğrudan vatandaşlık hakkı sağlamaz. Mevzuatta belirtilen ek koşulların sağlanması da gereklidir.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca, bir Türk vatandaşı ile evlenmiş olmak, tek başına vatandaşlık için yeterli değildir. Vatandaşlık başvurusu yapabilmek için aşağıdaki üç ana şartın bir arada sağlanması gerekir:
Aile birliği içinde yaşama
Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama
Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halin bulunmaması
Ayrıca, başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin vefat etmesi halinde "aile birliği içinde yaşama" şartı aranmamaktadır. Evlenmenin butlanına (geçersizliğine) karar verilirse ve yabancı eş iyi niyetli ise vatandaşlık korunabilir.
Evlilik ile vatandaşlık kazanımının ilk ve temel koşulu, bir Türk vatandaşı ile evli olunması ve:
Evliliğin en az 3 yıldır sürüyor olması
Halen geçerli bir evlilik birliği içinde olunması
Evliliğin gerçek (muvazaadan uzak) olması
gibi kriterlerin sağlanmasıdır. Yalnızca evlenmiş olmak vatandaşlık başvurusunu geçerli kılmaz.
Başvuru yapan çiftlerin gerçek bir aile hayatı sürdürüyor olması gerekir. Çünkü bu tür başvurular kötüye kullanıma açıktır. Özellikle muvazaalı evlilikler (yalnızca vatandaşlık kazanmak için yapılan evlilikler) idare tarafından araştırılır. Bu kapsamda:
Başvurular İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlükleri üzerinden yürütülür.
İl Emniyet Müdürlüğü, başvuru sahibi hakkında araştırma yapar.
Aile birliği içinde yaşanıp yaşanmadığı,
Evlilik birliği ile bağdaşmayan bir durumun olup olmadığı,
Milli güvenliğe veya kamu düzenine aykırılık olup olmadığı
araştırılır ve sonuçlar resmi araştırma formuna yazılır. Bu süreçte başvuru, değerlendirme için beklemeye alınabilir.
Başvuru sırasında yapılan araştırmalar, evliliğin gerçekliğini ve bireylerin yaşam tarzlarını değerlendirir. Bu bağlamda:
Ortak konutta yaşayıp yaşanmadığı,
Maddi ve sosyal birlikteliklerin varlığı,
Aile yaşamına uygunluk gibi unsurlar dikkate alınır.
5901 sayılı Kanun genel bir ifade kullanırken, uygulamada detaylar Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 28. maddesi ile açıklanmıştır. Bu maddeye göre;
Fuhuş yapmak
Fuhuşa aracılık etmek
gibi davranışlar, vatandaşlıkla bağdaşmayan faaliyetler arasında sayılmakta ve başvurunun reddine neden olmaktadır.